siz de kafasının içinde bir sürü şeyle yaşayanlardan mısınız? hatta orası o kadar kalabalık ki, günlük hayatınızı da ketler mi oluyor? işlerin tam ortasında durakalıp, 'ben ne yapıyorum burada' dediğiniz oluyor mu.... bunlar ne belirtisi acaba?
neyse ne.. kendini hayata verememenin 1000 tane sebebi olabilir, illa ki patalojik sebep aramak mı lazım? aman tanrım, biz de aydınlanma mı yaşıyoruz yoksa? her gıcık derdin bir bilimsel tarafını da yoklamak alışkanlık mı oldu? bilim popülerleşti mi ne? tabi ki.. onca dergi, onca akademik ilkokul, onca seminer, onca popüler bilim kitabı, onca popüler doktorun bilgilerini kafanıza vurduğu sağlık kitabı.. bırakalım lütfen. hepimiz nevroz modundayız. bunları bilsek ne olacak? bunca iş güç içinde bir de yoğurt mayalıyoruz akşamları yatmadan.. neymiş, endüstriyel üretim ölçekleri ve firmaların kar maksimizasyonu takıntısı gıdaların güvenilirliğini paranoyak medeni insan gözünde neredeyse sıfıra indirmiş.. eh bir de buna kaybolan geleneklerimiz, vah aile değerleri, vah evde pişirilen yemeklere ne oldu.. anneannemiz ocak başında yemekle beraber pişerdi, vah vah.. yahu ne oluyor? iyi miyiz? kafamızı evde toplayamayacak mıyız? bir parça huzur için hep dışarı mı atacağız kendimizi?
ben bu konuda inatçıyım. evimle helalleşmeden dışarda da keyfim olmuyor genelde. yani gözüm çok kararmamışsa.. hayatı fazla karmaşıklaştırmıyor muyuz? listelerle yaşıyoruz..
bugünlük bu kadar benden, aman aklınıza mukayyet olun! :)
Ne güzel temennilerde bulunmuşsun Misk! Çok teşekkürler. Evet ben de hep buna inanırım. Bir arkadaşım da "Allah gümüş kapıyı kapatırsa altın kapıyı açar" demişti yıllar önce, o lafı da severim.
YanıtlaSilTijen'ciğim,
YanıtlaSilbu samimiyet boşuna değil, yıllardır kitaplarını karıştırarak kafamı toplar; akşamları oğluma sütünü içirirken Mevsimlerle Gelen Lezzetler ve Meyve Ağacının Hikayesi kitabından yediklerinin faydalarını ve hikayelerini okurum ona! İyi ki varsın- iyilik dibinden ayrılmasın :)