..sağolsun yardımcım ilk haftasında banyo bataryasının icabına baktı :) nasıl mümkün olabilir, bir alete elini atıp kırmak? aslında sanırım mümkün, benim de bu konuda bir hatıram var: oğluşum yeni doğduğunda babasının işyerinden arkadaşları ziyarete gelmişti. ben de artık nasıl bir ruh halinde idiysem, güvenlik görevlisi arkadaşın güzelim çekmeli müzikli palyaço oyuncağının çekme ipine bir kol kuvvetiyle asılıp, tak diye kırıvermiştim! adamın yüz ifadesi gözümün önünden gitmez hala.. ama ben gerçekten sevmiştim o oyuncağı! :) acaba böyle bir durum mu oldu?
neyse, bu yaklaşık 1 ay önce oluyor, ve kadıncağıza da ibret mi olsun diye nedir, bir türlü tamir ettiremiyorum. aslında bu aralar bütçem yine çok daraldı, devamlı yapılacaklar listesinde tamir işleri arka sırayı boylayıp duruyor.. nasıl bir yanılma! halbuki artema'nın web sitesinden yetkili servisler bulunup, telefon edileli en az 3 hafta oluyor. neyse, geçen cuma galiba "sinir işler" günü olacakmış, bir sürü aradan çıkarılacak şeyle beraber buna da el atabildim, gittim, buldum o daha evvel sinir bozucu şekilde kaybolup durduğum sokaklar arasındaki dükkanı! Evet, bu ikinci gidişim, evvelinde de kişisel bir krizini benim evimde geçiren çok sevdiğim bir hocam sabah duşunda aynı bataryanın sıcak tarafını kırmıştı- o da yaklaşık 2-3 ay öyle kalakalmıştı.. tabi bu kalma dönemi benim "insanlar nasıl başkalarının aletlerini kırabiliyor" tepkimle geçmişti. evet, tepki hallerini terk edip işe koyulmayı öğreniyorum artık! :) işte o dönemden tanıdık olan dükkanı tekrar buldum, girdim, ama bu defa da parça yok! şu dükkana gidin.. gidemem, kaybolurum!.. tarif ederiz, fikirtepe'de şurada şurada.. göztepe benzinciye göre tarif edin.. yok, alakası yok, kaybolursunuz, e-5'ten girin.. olmaz, bulamam, kaybolurum, buraya getirsinler.. boş boş suratıma bakışlar.. neyse ki masanın arkasındaki kız, "tamam efendim, buradan alırsınız, 1 güne gelir, telefonunuzu alayım", ah, sağol valla.. süper.. buradan nasıl caddeye çıkılıyor?? :))
dün aldım, baktım evvelsi gibi karmaşık da değil, usta çağırmaya gerek yok. artema da sağolsun, işçilik 27 tl istiyor! yok deve, kusura bakmayın.. parça 15 tl zaten. üstelik eldeki parçalara baktıklarında, gördük ki hepsinin iç mekanızmasını vermişler, musluğun dışı kalmış, bana sadece içini de satmıyorlar! bu yüzsüz ifademin ardından kız da bana "10 tl verin yeter" deyinece, evet, evet ilahi adalet var, var...var!
eve geldim, takıverdim kendim! ustaya vereceğim parayla da oğluşuma barış büfeden bir dönerli dürüm-ayran, kendime de bir elma-havuç suyu ısmarladım...iyi gün diye buna derim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder