Çarşamba, Şubat 15, 2012

14 Şubat'ın kerametine erdim..

Şöyle ki, nice 14 Şubattır ilk defa şöyle bir şey oldu (aslında ilk):

Gün zorlu geçecek fikriyle ve daha sabah 7'den beri duyduğum aşırı yorgunluk nedeniyle (ve akşam da eve uğramadan doğrudan annemlere gidebilmek için) Cadde'den bindiğim servise kadar arabayla gidip, arabayı paralel sokağa park ettim. Puslu, soğuk havada Cadde'ye kadar bu düşüncelerle yürürken, tam da kahvecinin köşesinden caddeye inmişken, ... Aaaa.. Bugün 14 Şubat! Sevgililer Günü! Ay ne güzel! İçim açıldı birden.Bir neşe, rahatlık, o soğuk, puslu sabahta bir gevşeme hissettim, muhtemelen kış düşüncesinden artık daralmış, büzüşmüş bedenimde.. Neden kendime olumsuz pay çıkarayım ki bu iyi niyetli günden? Neden toplumsal eleştiri derdime malzeme edeyim? Ha yılbaşı pazarından sonra buna sarmaya başlıyorlar. Evet! Sarsınlar.. Herkes zaten her an tüketmiyor mu? Efendim, sevgililer ayrıca tüketme halindeler bu günü; sevgililik haline garezi olanlar ayrıca tüketme modunda.. Tüketsinler?

Sevgiye ayrılmış bir gün bu. İnsanlar sevginin pek çok farklı yaşamının olduğunu bilirler tabi ki, ama sevgilinin sevgisi hep ayrı bir şeydir. Olsun?

Sevgiye ya da sevgiliye ayrılmış bu günü kutlayanlar olmasaydı ne olacaktı? Etrafta yaşanan o heyecan güzel, bu kesin. Ben bunu takdir etmeyi ve şükran duymayı öğrendim. Sanki tatilde yabancı bir ülkeye gitmişim de orada güzel bir yerel festival yakalamışım gibi bir his bu.. Etrafta olan, o gün hayatı sarmalayan bir his bu. Bence çok güzel!
İyi ki varsınız aşıklar:) Ve tabi ki, iyi ki varsın ey AŞK!
:)

3 yorum:

  1. O zaman her tarafın sevgiyle dolsun. Nereye baksan sevgi gör. Sevgi al, sevgi ver, sevgi solu.

    YanıtlaSil
  2. Yok yahu ben her şeyi hikaye etmeyi sevmiyorum. Gidişatın haberini de her şey olup bittikten sonra vermeyi adet edindim, ama doğru, ama yanlış. Neden dersen, kem gözler canımı çok yaktı, ondandır ketum olmaya çalışmam.

    YanıtlaSil
  3. hmm..haklısın. kolaylıkla bitir o zaman, sonra paylaşırız:)

    YanıtlaSil