Cumartesi, Temmuz 30, 2011

Bir arada yaşamak

Sabah kalktım, kafam yine bulanık.. Burs.. Aile.. Babamın nükseden hastalığı ve dün akşamki alınganlığı ve tavrı.. Uyanmamı bekliyorlardı başucumda, ben de biraz onları havada asılı seyrettikten sonra altlarından hiç değmeden süzüldüm mutfağa.. Yüzümü yıkadım mı hiç hatırlamıyorum? Duş almadığım kesin.

Geldim mutfağa, ekmek denememi başarıya ulaştırmış bir güzel kitabım var, açtım onu. Aynı ekmeğe başladım. Bu aslında pita. Neyse, gayet güzel oluyor, sadece pişirmek için tereyağım yoktu, artık üstüne zeytinyağ fırçası atacağız..

Gerçi kabarmadı hala. Seyrediyorum. Bir gözüm de saatte, o yüzden kabarmadı derdine düştüm ya.. Bakalım kaçıncı dakikada pofuduklaşmaya başlayacak..

Oğlum ergenliğine girdi ve odasından çıkmıyor! Biraz normalden fazla (alışık olduğumdan fazla) rahat, cüretkar ve biraz da kaygılı.. Artık ne kaygısı onu yazmak istemiyorum, ama ergen ebeveyinleri bilir :)) Bu kaygı bazen beni de sarıyor. Onunla bazı konuları nasıl konuşmalıyım diyorum. Yoksa onun içgüdüsel gelişimine mi bırakmalı? Şu an onun dünyası acaip bir hızla genişliyor, çünkü bedeninin değişik boyutta bir farkındalığını yaşıyor.. Tabi ki aklı on karış havada.. Hareketlerinin %60'ı hala çocuk.. Canım:) 3 gündür okuldaki havuza iniyoruz benim mesaimin ardından, havuzda ördek gibi komik komik yüzüp taklalar atıp hoplayıp zıplıyor.. Devamlı suya atlamaca.. Zaten hiç atmadığı için kulacı falan unuttu.. Gözlemlemek çok keyifli gerçekten, tabi arada niye kulaç atmıyorsun, o kadar atlama, kafanı çok sokma gibi limonlar sıkmıyor değilim ama limonsuz tuzsuz yaz yemeği olur mu??

Ona bazı tavsiyeler versem.. Kendi gençliğimden.. Anlatmıyor değilim. Mesela memelerim çıkmaya başladığında nasıl çorabı neredeyse omzuma kadar çekip hep kenardan kenardan dolaştığımı okulda, anlattım.. Buna hem komik hem de kırıcı hatıralar dahil. Komikler anlatılır, zorlar yutkunarak hatırlanır ve yerlerine geri gönderilir.

Fakat bir şeyler vermek kolay değil bu yaşta bir çocuğa. Söz ortamında buluşup gerçekten ona bir şeyler anlatmak kolay değil, kendisi bir boyut keşfetmekle meşgul! Bedensel boyut- ne kadar etkileyici bir keşiftir. Hem bir ortamda bir kişinin düşüncesini diğer bir kişi ne kadar algılayabilir? ben bu konuda çekimserim. Deneyim aktarmak da kolay değil, her an düşüncelerin, isteklerin manipülasyonuna uğrayabiliyor, deneyim saflığını yitirebiliyor.. Eh bir de anne baba olunca torbaya bir sürü nasihat de girer.. Offf.. ben bile sıkılırım anlatırken. Hem sözün özünü, şifasını kaçırmaya ne gerek var bu kadar çok konuşup? Söz dediğin dünyadaki en değerli mücevher bana. O doğruluğa en yakın, en temiz, en şeffaf ve elmas kadar sağlam ve parçalanamaz olmalı.. O muhteşem, parlak, iç ve iştah açıcı zeytin taneleri gibi, her sabah 5 tane yenmeli :) Söz çıktı mı dokunduğu yerleri bilebilir miyiz? O yüzden yumuşak, güzel olmalı.. Doyurucu, besleyici ve iştah kabartıcı..

Ne bileyim, hocalıktan mı, gerçeklik ve doğruluk takıntından mı.. Bende böyle. Ve tabi aslı şu bu tavrın: Benim dünyamın oğlumun dünyasından daha büyük, daha doğru olduğu ne malum? Belki ben sıkıştım kaldım bir yerlerde, çıkamıyorum? O ise fidan gibi yolunu alıyor.. İşte bilinmez iki dev dünya.. Çok etkileyici, çok kadim.. Çok kutsal.. Ona ya da kendime ne söz edebilirim ki?

Görüp anlamak dışında ne yapılabilir?
Sevgiyle:)

Bu hamur hala kabarmadı:(

Pazar, Temmuz 24, 2011

Kırılganlıkları, sırça bağları anlamak

Denecek çok şey yok..
Bir sevdiğinizle bağınız sırçadansa bunu kuvvetlendirmek gerek.
Belki sevgi bağları göremediğimiz kadar kuvvetlidir ve körlüğümüz onları bize sırça gösteriyor.. Muhakkak öyle, ben inanıyorum.
Peki bu bağları olduğundan daha sağlam kılamıyorsak o sağlamlık duygusuna nasıl kavuşacağız?
Y A Ş A Y A R A K
Sevgi bağları yaşayarak güçlense gerek.. yan gözle bakıp orada mı diye düşünerek değil....

bağlarımız coşsun, sarmalasın her yanımızı
biz olalım, olduğumuz gibi,
yüreklerimiz birbirini bulsun
Bildikleri yoldan..

sevgiler

Perşembe, Temmuz 21, 2011

Deformasyonlar..

Deformasyona uğramış olduğumu olgunlukla ve hatta nükteyle fark ettim bugün Beyaz Fırın'da.. Ellerim ve gözlerim durmuyor, illa önüme bir kitap çekilecek ve bir ilginç paragraf bulunacak, not defteri çıkarılacak ve notlar alınacak, hatta kaynağı not ederken eser altı çizilecek.. bu ne kaynağı? E Beyaz Fırın'da ne tür kaynağa rastlanır? Bible of tart making türü bir kitapla haşır neşir olurken halimi fark ettim..
Ve halimi anladım!
Vay annem vay :)) Akademik referans almadan, kenara anladığımı ve alıntıyı çiziktirmeden bir şey okuyamaz- zevk alamaz olduğumu fark ettim :) Vay anneciğim VAAYYYYY.. Beyaz Fırın'da tatlı kitabını açmışken, 'E Ayşeciğim'le kruvasan yapmaya karar vermiştik, önümde de tatlı kitabı var, hadi işe yarasın,' deyip... Gerisini anlayın..
Böyle oldum. BU, 2 ay evvel yaşadığım alt üst durumdan daha farklı tabi ama bu da kuvvetli bir etki- ama kendi sularımdayım.. Öyle aşk meşk sularına gerek yok! Hele mevsim yaz ortasıysa, güzelim soğuk kokteyl bardaklarını ılık havayla terlemesi bile bana son derece romantik gelir ve beni güzel bir randevunu havasını sokmaya yetiyorken, şu an akademik davranış bozukluklarının bende yarattığı deformasyonu takdir etmeyi tercih ederim!!
Deli miyim neyim...
Sevgiler, bol serin esintiler, terleyen kadehlerde pembe kokteyller, fısır fısır eden şaraplar ;))

Cuma, Temmuz 08, 2011

EVVETT: FULBRIGHT "SEÇİLMİŞ ADAY" OLMAYI BECERDİM :))

YİHHHUUUUUUUU........ diye çığlık atmayı hak ettiğimi düşünüyorum, hele özellikle Ankara'daki dünkü Fulbright toplantısından sonra!!!!

Çok mutlu ve heyecanlıyım, seneye Eylülde oğlumla Amerika'dayız 1 yıllığına.. Bir yıl dediğin çabuk geçer, ama yoğun deneyimler her zaman daha iyidir. Bir sürü şeyi öğrenip bir sürü yeni yeri bu kadar kısa zamanda görmek, keşfetmek bence büyük heyecan ve zevk!

Kim bilir neler paylaşacağım burada!!
Permakültürden kampüs hayatına, Teo'nun okul maceralarından etrafta gördüğümüz yeni yerlere, değişik eyaletlere (umarım bunu başaracağız, parasal vaziyet müsade ederse.. eder eder.. yemez içmez gezerim ben :)) ... organik pazarlar.. okyanus plajları.. muhteşem kampüsler.. zihni açık insan grupları (tamamından öyle bir beklentim yok- şu grupların içinde olayım, bana yeter :)) ... neler neler......

Kocaman öpücük :)