Pazartesi, Haziran 20, 2011

Çileğim.. reçelim benim!

Evvet! Bu yıl da Haziranı devirmeden çilek reçelimizi yaptık!!
Tarif Tijen'in Mevsimlerle Gelen Lezzetler kitabından. kitap bir yerlere yok olmuş ne yazık ki ama bu reçeli bu tarifle sanırım dördüncü yapışım, o yüzden çok aranmadan yapıverdim.. Bu reçel benim haziran ritüelim oldu, yapamadan geçerse Haziran diye son günleri tedirginlik basar bu ayın.. çilek benim sokaktaki tablacıdan alınır ya bu sene oradan kısmet olmadı; yine antenleri dört açmış tablacılardaki çilek boyutlarını gözlemlerken bugün Şaşkınbakkal'daki bir tanesinin çilekleri dikkatimi çekti, aldım.. bu çilekler ekşi-tatlı, bol kokulu, olgunu mayhoş denecek derecede tatlı çilekler.. daha almalı o tablacıdan, sormadım nereden diye; öğreneyim bir dahaki sefere.. yıkandılar, Teo ile beraber ayıklandılar, arada kaçamak bolca atıştırıldılar, bir kap kenara ayrıldı dolaba, kalanlar şekerlenmeye, tencereye..

yukarıdakiler viski, muskat, tarçın, limon (kabuğu için) portakal (suyu ve kabuğu) ve malum detaylar..


benim pozcu oğluşum :))


Yaz akşamının sakin serinliğinde çayını da yanına alıp mis gibi fokurdayan çilek reçelinin başını beklemekten daha keyifli bir şey yok! Ohhh missss:)) Kulakların çınlasın Tijen'ciğim, ilk denememde ne kadar ürkektim ve ya tutturamazsam korkusuyla başına geçmiştim. artık bu reçel benim Haziran ritüelim!

sevgiyle kalın,
**bu arada, bu malzemeler kitaptakilerin aynısı olmayabilir, benim doğaçlama eğilimlerimi hesaba katmam gerek! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder