Perşembe, Temmuz 12, 2012

Hamama giren...

Şıpı şıpır terler damlıyor sanki benden... Damlamasalar da bir yolunu bulup süzülüyor vücudumda. Bir anayol oluşmuş, hepsi oradan birikip akıyor sanki... Bu görüntü nasıl bu kadar net? Küçükken arabada yağmur yağdığında camdaki damlaların nasıl da tek ylu bulup, birikip, oradan aktıklarını hayretle ve neşeyle izlerdim hep,oradan biliyorm... Şimdi de benim üstümden akan böyle bir ana yol var! Eh tabi bir de çay içiyorum bir taraftan! Halbuki bu sabah hava durmu sunucumuz ne dedi: çay kahve gibi içecekler 1,5 misillerince su kaybı yaratırlarmış... sonra suyumuzu da içeriz.

Şu an çayımı misler gibi içerken buraya da aylar sonra birşeyler yazmak güzel. Bayağı ara vermişim, durmadan yazabilenleri çok takdir ediyorum. aslında yazma işi insanın hayatını çekip çevirmesinde ona güç veren bir eylem. Hayatın bir tür sindirimi gibi. Aldıklarını şekillendirerek tekrar yerleştirdiğin gayet sağlıklı bir eylem. ama neden yazamadığımı biliyorum, benim hayatım ciddi bir değişim eşiğinde. ABD Seattle yolcusuyuz oğlumla ve aylardır acaip bürokratik işlerle uğraşmaktan bu bursun kerametine bile yabancılaştım.. Nereye neden gittiğimi bile unutturacaklar yakında. Neyse. Bu serzenişleri de geçelim. Yazın terlemek gibi bir şey işte. hatta deyimi bile var: Hamama giren terler!

Toplanma işleri... Teo ayrı, ben ayrı... Hadi bakalım, iş başına!